Bu Blogda Ara

17 Mayıs 2011 Salı

Rehberlik ve Psikolojik Danışma'nın önemi


Psikolojik danışmanlık ve rehberlik; Bireyi tanımak, bireyi kendisine tanıtmak, problemlerini çözmesi, gerçekçi kararlar alması, kapasitelerini geliştirmesi, çevresine dengeli ve sağlıklı uyum göstermesi ve böylece kendini gerçekleştirmesi için uzman kişilerce yapılan sistemli, bilimsel ve profesyonel bir yardim sürecidir.
Psikolojik Danışma ve Rehberliğin öneminin en iyi şekilde anlaşılabilmesi için amacının kavranması gereklidir. Yani Psikolojik Danışma ve Rehberliğin önemi amacında gizlidir. Psikolojik danışmanın en önemli amacı, bireyin kendini gerçekleştirilmesine yardım etmektir. Kendini gerçekleştirmekte olan bireyin taşıdığı özellikler aslında, psikolojik sağlığı yerinde olan çağdaş insanda bulunması gerekli özelliklerdir.
Bu doğrultuda ülkemizde 19. yüzyılın sonlarına doğru gelişmeye başlayan çağdaş eğitim anlayışıyla birlikte geleneksel yapıdan sıyrılmaya çalışan eğitim sistemimiz ABD”den gelen uzmanların çalışmalarıyla okullarda yerini almaya başlamıştır. Aslında bir çok alanda hizmet yapma imkânı bulunan psikolojik danışma ve rehberlik ilk olarak okullara adım atmıştır. Bugün ise hukuktan sağlığa, çalışma sektöründen cezaevlerine kadar birçok alanda gelişerek ilerlemektedir. Öyleki EA bölümünden öğrenci alan PDR bölümü alanın en gözde mesleği haline gelmiştir.

            Peki, nedir bu mesleği bu derece gözde tutan unsur? Dünyada sanayileşme sektöründen sonra kas gücü yerini beyin gücüne bırakmış insanlar birçok alanda bilgi sahibi olmak yerine sadece bir alanda uzmanlaşarak o alanda mesleğini sürdürmeye başlamıştır. Bu da beraberinde işe uygun insan ya da insana uygun iş sorununu ortaya çıkarmıştır. Binlerce iş çeşidinin bulunduğu günümüzde insanların hangi alanlarda çalıştığında daha çok verimli olabileceği, hangi insanın hangi işe daha uygun olabileceği sorularını cevaplayabilecek bir yardımcıya ihtiyaç olduğu gerçektir. Bu yönlendirme süreci ise eğitimin en başından itibaren ele alınması gereken bir sürecin ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Çünkü bireyin ilgi ve yetenekleri onun yıllarca çalışacağı mesleği belirlemektedir. Bunun da profesyonel bir yönlendirme sürecini beraberinde getirmektedir. Eğer birey kendisine uygun olmayan bir mesleğe yöneldiğinde ya başarılı olamayacak ya da o meslekten çok kısa zamanda nefret etme eğilimi gösterecektir. Örneğin ilgi ve yetenekleri müziğe elverişli olan bir öğrencinin tıp okunmaya zorlanması ve bu yönünün hiçbir zaman fark edilmemesi sonucu o öğrencinin her iki alanda da başarı olamaması sonucunu doğurabilir. Bu yönüyle PDR alanı daha çok okullarda çalışma imkânına sahiptir. Diğer taraftan bir fabrikadan işçilerin çalışma performansının artırılması, fabrikada işlere uygun elemanın yönlendirilmesi, bireysel problemlerin çözümlenmesi gibi konularda, aile hayatında evliliğin ortaya çıkardığı sorunlar karşısında eşlerin bir çözüm yolu bulamamasında, bedensel ve zihinsel engelli bireylere gereken psikolojik desteğin sağlanması ve onlar topluma kazandırılması çalışmalarında, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin önleyici ve koruyucu psikolojik destek çalışmalarında ve daha birçok alanda oldukça işlevsel bir uzmanlık alanıdır.

            PDR alanı isminden de anlaşılacağı gibi iki bölümde nitelendirilebilir: Birincisi; psikolojik danışma, ikincisi ise; rehberlik. Psikolojik danışma daha çok rehberlik yardımını kapsayan bir süreçtir. Yani her rehberlik yapılan bireye psikolojik danışma yapılmayabilir ama psikolojik danışma yapılan bireye aynı zamanda rehberlik çalışması da yapılıyordur. Bu açıdan bakıldığında rehberliği alanda çok da uzman olmayan kişiler yapabilir fakat psikolojik danışma çalışmasının yapılabilmesi için mutlaka uzmanlığa gerek duyulmaktadır.
            İnsanoğlunun kendini gerçekleştirmeye doğru giden sürecinde mutlaka rehberliğe ihtiyacı bulunabilmektedir. Bu; doğal ve gerekli bir süreçtir. Çünkü kendini gerçekleştirmek tanım gereği bireyin her yönüyle kendisini tanıması, ilgi ve yeteneğine uygun bir meslekte çalışması, entelektüel sanat dallarıyla uğraşması eksik yönlerini fark edip bunları pozitif yönde kullanmasını gerektirir. Kendini gerçekleştiren bir insanın özelliklerinin bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz;
Ø     Kim olduğunu gerçekçi bir gözle algıladığı gibi, kim olabileceği hakkında tutarlı bir görüşe sahiptir.
Ø     İnsani değerlere saygı duyar, onları benimser ve geliştirir.
Ø     Zamanı iyi kullanır.
Ø     Değişmeye ve yeni yaşantılara açıktır.
Dolayısıyla bireyin kendini tanımasından geçen uzun ve zorlu bir süreç vardır. Bu uzun ve zorlu süreçte de bireye profesyonel yardımı sunacak olan PDR alanıdır.  Aslında bu tanım pdr alanının nihai amacını da ifade etmektedir ve tüm çalışmalarını bu felsefeden hareket ederek ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak; PDR hayatın her aşamasında mutlu ve huzurlu bir yaşam için, sorunlara çözüm bulmak, gelecek sorunları engellemek ve hayatı her zaman yaşanabilir hissetmek için gerekli bir yardım sürecidir..

Hasan KILINÇ                      
Rehber Öğretmen ve Psikolojik Danışman

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder